-
1 geç
geç spät; zu spät;geç saatte oder geç vakit zu später Stunde;en geç spätestens;-e geç kalmak zu spät kommen;trene geç kalmak den Zug versäumen ( oder verpassen);vakit çok geç es ist schon spät -
2 geç
-
3 hava
hava Luft f; Wetter n; Klima n; Lüftchen n; Melodie f, Weise f, Motiv n; fig Atmosphäre f; Stimmung f; Leere f, Nichts n;hava açıyor Wetter es klart auf;hava boşluğu Vakuum n; LUFTF Luftloch n;hava bozuyor Wetter es verschlechtert sich;başka bir hava çalmak Person verschieden sein, verschiedener Meinung sein;hava çekici Presslufthammer m;hava değişimi Luftveränderung f (für Kranke);hava korsanı Luftpirat m, -in f;hava köprüsü Luftbrücke f;hava kirliliği Luftverschmutzung f;hava geç(ir)mez luftdicht, hermetisch;bana usw göre hava hoş mir usw ist alles gleich;Hava Kuvvetleri Luftstreitkräfte f/pl;hava parası Abstand(szahlung f) m (für Wohnungen);hava raporu Wetterbericht m;hava sahası POL Luftraum m;hava tahmini Wettervoraussage f;hava vermek Reifen aufpumpen; (-e) einem Kranken Sauerstoff zuführen;havada kalmak in der Luft schweben, den Boden nicht berühren; fig in der Schwebe bleiben; fig aus der Luft gegriffen sein;… havası esiyor Anzeichen von … sind da;havası olmak: onda babasının havası var er hat etwas von seinem Vater;-in havasına uymak sich anpassen; kein Spielverderber sein;havaya gitmek zu nichts taugen; fig zu Wasser werden;havaya uçmak in die Luft fliegen; zu nichts taugen; fig zu Wasser werden;havayı bozmak die Stimmung verderben
См. также в других словарях:
geç kalmak — vaktinden sonra davranmak, gecikmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
geç — sf. 1) Belirli zamandan sonra olan 2) zf. Kararlaştırılan, beklenen veya alışılan zamandan sonra, erken karşıtı Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler geç saatler er … Çağatay Osmanlı Sözlük
gecikmek — nsz 1) Geç kalmak, herhangi bir işi kararlaştırılan zamandan sonra yapmak 2) Bir taşıt zamanında kalkamamak veya zamanında varamamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikindiden sonra dükkân açmak — bir işe başlamakta geç kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük